12 Şubat 2017 Pazar

ASLA

Bir gün önce senin için hiçbir anlam ifade etmeyen şarkıyı ertesi gün büyük hislerle dinletiyor hayat. Bir gün önce asla yapmam dediğini yaptırıyor gönül. Yazmam diyorsun ama yazdırıyor düşünceler. Ölmem desen bugün, yarın ölebilirsin mesela. Hatta ölmüşüzdür belki, her ölen girmiyor toprağın altına. Toprağın üstündeyken ölenlerdenizdir biz de.

Asla kelimesi lugattan kaldırılmalı tüm evrende. Kimse büyük konuşmasın diye. Akşam boş caddede yürürken tek başına, önünden geçtiğin evdeki adam 'asla bundan kötüsü olamaz' demiştir, bilemezsin. Daha kötüsü olabilir o an. Mesela okuyacak kitabı kalmayabilir veya içecek çayı. Belki de en kötü şey gelir başına, en sevdiği yalan söyler ona. Bundan kötüsü olur mu? Asla!

Ayrıca asla seninle Atakulede, şöyle Ankara'yı izlerken bir bardak çay içmeyiz. Asla bana Cemal Süreya'dan bir iki mısra okumazsın. Sohbet ederken saatin kaç olduğunu unutacak kadar huzurlu olmayız asla. Büyük mü konuşuyorum ben de? Olsun. Konuştuğum başıma gelmeden ölmem işte.